Sağlıklı olmak bizi her açıdan olumlu etkiler. Vücudumuzdaki tüm organlarımızın ve tüm sistemlerimizin sağlığı ayrı ayrı önemlidir elbette ama bağırsaklarımızın sağlığı hem fiziksel hem de ruhsal sağlığımıza olumlu yararlar sağlar. Sindirim sistemimiz direkt olarak bağışıklık sistemimizle bağlantılıdır. Sindirim sistemi düzenli çalıştığında çeşitli hastalıklara karşı bağımsızlığımız daha sağlam olur. “İkinci beyin” olarak adlandırılan bağırsak florası sağlıksız olduğunda birçok sorunu da beraberinde getiriyor. Diyabet, obezite, depresyon ve kronik yorgunluk gibi günümüzde adından sıkça söz ettiren hastalıklar sağlıksız bağırsak florasıyla doğrudan ilişkilidir. Bu yüzden de bağırsak floramızı sağlıklı tutmak aslında sağlıklı bir yaşamın en temel kuralıdır. Bu yazımızda da bağırsak sağlığınızı korumak için yapmanız gerekenlerden bahsedeceğiz.
Antibiyotiklerden kaçının
Gereksiz yere antibiyotik kullanmanın zararları konusunda bilinç kazanmak oldukça önemli. Birçok yönden sağlığımıza olumsuz etkileri olan antibiyotiğin çok zorda kalmadıkça kullanmamamız gerekiyor. Hatta ufak bir rahatsızlık tedavisi için başvurduğumuz doktorların da antibiyotik yazmasında ısrarcı olmamamız gerekiyor. Bağırsak florası da antibiyotiklerden kötü etkilenen bir yapıya sahip. Fazla antibiyotik kullandığımızda bağırsak floramız bozuluyor ve bu da kilo almamıza yol açıyor. Antibiyotikler vücudumuza zararlı olan ve ölmesi gereken bakterileri öldürüyor elbette ama bu sırada bağırsaklarımızda bulunan ve sağlığımıza yararlı olan iyi bakterileri de öldürüyor. Antibiyotik kullanımından kaçamayacağımız durumlarda probiyotik takviyelerle bağırsak floramızın eski haline dönmesini sağlamamız gerekiyor.
Karbonhidrat seçiminde dikkatli olun
Bağırsak floramızı koruyamadığımızda oluşan kötü bakteriler karbonhidratlarla beslenirler. Özellikle beyaz un, beyaz pirinç, makarna ve kahvaltılık gevrekler gibi rafine edilmiş karbonhidratlar bağırsak florasında olumsuz etkilere yol açarlar. Bu sebeple de rafine edilmiş karbonhidratlardan kaçınmamız gerekir. Beyaz un yerine badem unu ya da fındık unu kullanabiliriz. Beyaz pirin yerine de kabuklu esmer pirinç tercih edilebilir. Lif içeriği yüksek tam tahıllı gıdaları tercih etmek bağırsak floramızın korunmasını sağlar. Ayrıca şekerden de uzak durmak kötü bakterilerle savaşmak için büyük önem taşımaktadır. Aynı karbonhidratlarda olduğu gibi şeker de kötü bakterilerin beslendiği bir gıdadır.
Protein alımını kontrol edin
Karbonhidratlardan kaçınmak için düşük karbonhidrat ama yüksek protein içeren diyetler de bağırsak florasını olumsuz etkiler. Karbonhidrattan tamamen uzaklaşmadan protein miktarını da dengeli alarak bir diyet yapmak bağırsak floramız için en doğrusu olacaktır. Vücudumuzun ihtiyacı olduğu kadar protein alabileceğimiz besinleri günlük beslenme programımıza dahil etmeliyiz. Kuru fasulye, nohut, yeşil mercimek gibi alışılagelmiş besinlerin yanında kinoa, maş fasulyesi gibi bitkisel kaynaklı proteinleri de deneyimlemeliyiz.
Fermente gıdalar tüketin
Karbonhidrat ve protein alımımızı dengeledikten sonra sağlıklı beslenme rutinimize bir de fermente gıdaları katmalıyız. Bizden uzun yıllar önce yaşamış atalarımızı düşünelim. Araştırmaların gösterdiklerine göre, onlar yüzyıllar önce bağırsaklarıyla ilgili herhangi bir sorunla karşılaşmıyorlarmış. Bunun en temel sebebi de yaşadıkları dönemde fermente gıdalarla besleniyor olmalarıymış. Vücuda bol miktarda faydalı bakteri sağlayan turşu, boza, tarhana, sirke, kefir ve kombu çayı gibi fermente gıdaları tüketmeye başlamalıyız. Tabii fermente gıdalar yararlı olduğu için sadece bu gıdalarla beslenmek de doğru olmaz. Bağırsak floramızı korumak için tüm gereklilikleri dengeli şekilde yerine getirmeliyiz.